Ege Üniversitesi Türk Lisanı Kısmı tarafından “Dünyaya Abayı Yakan Yazar” isimli söyleşi düzenlendi. EÜ Fen Fakültesinde gerçekleştirilen söyleşiye konuk olan Türk Lisanı Kısmı Öğr. Gör. İlknur Can, Sait Faik Abasıyanık’ın öykülerini, hayatını ve yazı üslubunu anlattı.
Sait Faik Abasıyanık’ın Türk hikâyeciliğinde kıymetli mihenk taşlarından biri olduğunu vurgulayan Öğr. Gör. İlknur Can, “Edebiyat dünyasında genelde edebiyatçıların Gogol’un Paltosundan çıktığı söylenir. Herkes kesinlikle Gogol’un Paltosundan bir kesim taşımaktadır. Ben de Türk öykücülüğü için derim ki; bütün öykücüler Sait Faik’in cebinden çıkmıştır” dedi.
Atatürk ile birebir mükafata layık görüldü
Mustafa Kemal Atatürk ile Sait Faik’in tıpkı edebiyat mükafatına layık görüldüğünü tabir eden Öğr. Gör. Can, “Sait Faik, Amerika’daki ‘Mark Twain Onur Ödülü’nü almıştır. Bu ödül daha evvel Mustafa Kemal Atatürk’e veriliyor. İkinci defa alan Türk ise Sait Faik oluyor. Mükafatı aldığını öğrendiğinde ‘Bir memleketin yarattığı en büyük deha ile sıradan bir hikâyeci, sıradan bir insan birebir ödülde buluştu. Yaşasın edebiyat!’ diyor Sait Faik” diye konuştu.
Sait Faik’in 1906 yılında dünyaya geldiğini aktaran Öğr. Gör. Can, usta hikâyecinin, “Abasızoğulları” lakabını soyadı kanunundan sonra “Abasıyanık”a çevirdiğini söz etti. Sait Faik’in hikayecilik hikayesinin Bursa Erkek Lisesi’nde başladığını tabir eden Öğr. Gör. Can, “Bursa Erkek Lisesi’nde okurken öğretmeni bir kompozisyon ödevi verir. İpekli Mendil, yayınlanan birinci hikayesidir. Öykücülüğü burada başlar. Öğretmen ertesi ders, ‘Üsluba intiba etsen kötü olmayacak’ der. Yıllar sonra Sait Faik hocasına göndermede bulunarak, ‘Ben üsluba hala itina etmiyorum’ der. Hakikaten de iki ayağı bir pabuçtayken, bir vapur iskelesinde vapur beklerken öykülerini kaleme almıştır ve bir daha da dönüp okumamıştır” dedi.
“Sait Faik öldükten sonra balıklar öksüz kalmıştır”
Sait Faik’in Burgazada’yı ve doğayı çok sevdiğini lisana getiren Öğr. Gör. Can, “Sait Faik, bütün balık isimlerini ezbere bilirdi. Ona nazaran balık isimlerini bilmeyen adam hikâyeci değildir. Bence Sait Faik öldükten sonra balıklar öksüz kalmıştır. Bütün balıkları şöhrete kavuşturmuştur. Vefatının akabinde annesi, Sait Faik’in tüm servetini Darüşşafaka’ya bağışlamıştır. İsmine her yıl kıssa yarışları düzenlenmiştir” dedi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
